İnsanın yaradılışı gereği düzen eğiliminde olması ve günlük hayatı düzenlemeye yarayacak aritmetiğe olan ihtiyaçla ortaya çıkmış sisteme matematik diyoruz.
İnsanlar; ihtiyaç duyulan ile sahip olunanın kıyasını yapabilmek için resimler kullanmış, bütün çokluklarda kullanabilmek adına semboller üretmiş, belirsizliklerle dolu sembollerdeki düzensizliği ortadan kaldırmak için bu sembolleri gruplandırmış, sembollerin çoklu durumlarda da aktif olabilmesi için işlemler, ters işlemler türetmiş ve bu mantık örgüsü sistemin kesinliğine dayanan bir dünya dizayn etmişlerdir.
Yapmamız gereken bu dünya dizaynını matematiksel algılamak olmasa da, sistemin bizlerden beklediğinin bundan daha zor olduğu fikri günümüzde oldukça yaygındır. Matematik eğitimcileri adına da bu fikri ortadan kaldırmaya çalışmak, matematik öğretmek çok daha zordur. İşte bu kısır döngüden biraz soyutlanan gerek öğreticiler gerek öğrenciler, matematikten nasiplerini almayı başarıp, kendiliğinden oluşan ön yargısal çaresizliklere sahip toplumda statü atlayabiliyorlar.